Genel

Hayvanlar Birbirlerine Nasıl Yardım Ederler

5/5 - (1 vote)

Hayvanların pek çoğunda bir işi ortaklaşa yapma eylemi vardır. Evcilleştirilen hayvanların birçoğu bu eylemlerini kaybetmiştir.

Tabiat bilgini Hillbert Segler çam ormanında derin yeşilliğin içinde bir tutam mavilik farketmişti. Arkadan bir başka mavi nokta dalgalandı: Bir alakarga, arkadaşının tünediği dala konmuştu. Yeni gelen alakarga, gagasında birşeyler taşıyordu. Arkadaşına iyice sokuldu ve getirdiği yiyeceği onun gagasının içine bıraktı.
Daldaki kuş ikramı iştahla yutarken, Segler kuşlara hayretle bakıyordu. Çünkü kuşlar ana oldukları zaman yavrularını beslemekte, flört zamanlarında ise dişilere ikramda bulunmaktadır. Fakat bu ne yavru ne de kur mevsimiydi. Kara kışın ortasıydı.
Tabiat bilgini, o dala dürbünüyle bir kere daha bakınca vaziyeti anladı. İkram gören alakarganın alt gagası kopuktu. Bu durumda kendi başına yem toplamasına imkan yoktu.
İşbirliği vahşi hayvanların arasında da çok görülür, fakat tabiat bilgininin tanıdığı olduğu olay bambaşka bir şeydi: İnsanca bir hareketti.
Tabiat insanlara sadece “Kendinizi koruyun” ültimatomunu vermez. Bunun yanında bir başka öğüt daha verir: “Bir arada yaşayın!” Bu, hayvanlarda solunum kadar hayati bir mecburiyettir.
Her yaratık, yiyeceğe, suya muhtaç oluşu gibi arkadaş da arar.Kurbağa yavrularını inceleyen tabiat bilginleri, bu ilkel yaratıklarda dahi arkadaşlık ihtiyacına şahit olmuştur.Mesela öbürlerinden ayrı düşen bir kurbağa yavrusu kısa zamanda kavrulur, büyüyemez. Halbuki arkadaş grubu içindeki, normal büyüme safhalarını kolaylıkla geçirir.

Hayvanların çoğu ortak iş yapma eylemini gösterirler. Chicago’daki hayvanat bahçesinde yapılan bir denemede, maymunlar için gayet lezzetli yiyeceklerle dolu bir kutu hazırlandı. Fakat kutunun ağzına bir maymunun kaldıramayacağı ağırlıkta bir kapak konuldu.
Şempanzelerden biri yiyeceklerin kokusunu alıp kutuyu açamayınca, derhal bir başka şempanzeyi yardımına çağırdı. İki ahbap, kapağı birlikte kaldırdılar ve ziyafeti kavgasız paylaştılar.

Gene maymunlar pençelerine batan bir dikeni veya bir taşı arkadaşlarına çıkartırlar.
Hayvanlardaki zincirleme yardımın bir örneğini de Amerika beyaz pelikanlarında görmekteyiz. Bu pelikanların balık avlamaları görülmeye değer.

Pelikanlar, avlanacakları suyun üzerinde omuz omuza gelerek, her iki ucu karada olmak üzere bir yarım daire çizerler. Bir ağ şeklinde ortalarına aldıkları balıkları karaya doğru kaçırırlar. Kıyıya vuran balıklar ise hepsine birden yeter.

Bir ingiliz yazarının Bani ve Co adını taktığı iki evcil kuzgunu vardı. Bu kara kargalar, birinci sınıf düşmanları olan kedilerden el birliğiyle öç almaktaydılar. Önce Bani, gördüğü bir kedinin önüne çıkarak, ona tek başına geziniyormuş hissini verirdi. Gözleri irileşen ve yalanmaya başlayan kedi, yavaş yavaş yaklaşan avından başka birşey görmediği sırada, Co tepeden yıldırım gibi inip çelik kıskacı andıran gagasıyla kedinin kuyruğunu sıkıştırıverirdi.

Bir kırlangıç çifti çamurdan yuvasını bir tabiat bilgininin evinin saçağı altına kurmuştu. Kuşları seyreden biyolog, yabancı bir kırlangıcın bir gün kırlangıç çiftinin yokluğunda yuvaya sahip çıktığını, sonra da yetişen asıl yuva sahiplerini gagasıyla tehdit ederek yuvaya sokmadığını gördü. Kırlangıç çifti mücadele etmeksizin oradan uzaklaştı. Yuvalarından vazgeçtiklerini sanan bilgin bir süre sonra gökyüzünün kanat sesleriyle dolduğunu farketti. Gagalarında çamur taşıyan muazzam bir sürü halindeki kırlangıçlar alçaldılar ve evin saçakları arasındaki yuvaya çamurları hep birlikte bıraktılar. Haksız olarak sahip çıkmak istediği yuva, saldırcan kırlangıca böylece mezar olmuştu.

 

 

Yorum Yaz