Genel

Tarımda Alet ve Makine Kullanımı

Rate this post

Gelişmiş ülkelerdeki zengin tarım sektörlerinin durumu, dünyada kol gücüyle yapılan tarıımın varlığını hâlâ sürdürdüğünü ve önemini koruduğunu unutturmamalıdır. Mesela balta, pala, dikim kazığı ve çapa, Üçüncü Dünya’da milyonlarca kişi tarafından bugün de uygulanan toprağı yakarak tarıma hazırlama yöntemlerine, kusursuz uyum sağlamış bir alet parkı oluşturur. Bu yüzden gelişmekte olan ülkelerde makineleşmeye bir anda geçmek mümkün değildir.Çeki hayvanlarının yerini alan makineler emeğin verimliliğinde bir artış sağlasa ve köylülerin çektikleri zahmeti hafifletse de, bunların ancak yoğun tarım sistemleriyle bir arada düşünülmesi gereklidir. Söz konusu tarım sistemlerinde yüksek randımanın ve toprak verimliliğinin, hayvan gübrelerinin katkısı ve yem bitkilerinin ekilmesiyle de desteklenmesi zorunludur. Motorlu araç kullanımıysa ancak, verimliliği aynı düzeyde tutma ve ekilen bitkileri koruma tekniklerine tam anlamıyla hâkim olma ve sosyoekonomik zorlukları (finansman, kullanıcıların ve tamircilerin eğitimi) aşma koşuluyla mümkündür.

Tarih, birbirini izleyen bu tarımsal alet ve donanım varlığının, Batı Avrupa ve Akdeniz’de yaygınlaşabilmesi için, çok uzun bir zaman geçmesi gerektiğini gösterir. Mesela her elli yılda bir aynı araziye geri dönülmesini gerektiren, kol gücüne dayalı, ormanları yakarak tarıma hazırlama yöntemleri on binlerce yıl kullanılmıştır. 20. yy’ın sonunda Afrika’da hâlâ kullanılmakta olan sistem de bu yöntemlerle benzerlik gösterir. Daha sonra hayvancılığın ve hayvan kullanımının gelişmesi,önce kara saban ve döven, sonra pulluk, daha yakın zamanlarda da orak ve tırpan ile başka sistemleri devreye sokmuştur. Bu sistemler, toprağı nadasa bırakmayla hayvancılığın birlikte yürütüldüğü tahıl tarımı sistemleridir. Hayvanlarınçektiği gelişmiş makinelerin ortaya çıktığı19. yy’a kadar fazla bir şey değişmemiştir. Motorlu araç ve makinelerin, sanayileşmiş ülkelerde bile ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaygınlaşması dikkate değer bir olaydır. Türkiye’de,İkinci Dünya Savaşı ertesi ancak kara sabandan pulluğa geçiş süresi yaşanmış ve etkili boyutta alet kullanımı ve makineleşme son 40 yılda belli bir noktaya ulaşabilmiştir.

Geleneksel tarımda kullanılan el aletleri

DÜNYADA ÇİFTÇİLERİNÇOĞUNLUĞU HÂLÂ, ÜRETİM SİSTEMLERİNE KUSURSUZ BİR BİÇİMDE UYUM SAĞLAMIŞ OLAN EL ALETLERİ KULLANIYOR.

Dünyadaki köylülerin dörtte üçü toprağı hâlâ kol kuvvetiyle ve çeki hayvanlarının yardımıyla işlemektedir. Aletleri balta, pala, kazma, kürek ve çapadan oluşur. Bu aletler, Afrika ve Güneydoğu Asya’daki milyonlarca çiftçinin hâlâ uyguladığı ağaç ve orman yakarak toprağı tarıma hazırlama yöntemlerine elverişlidir. Sistem istikrarlıdır ve toprak uzun süre dinlenmeye bırakıldığından çevreyi bozucu etkisi yoktur. Ama büyük bir nüfus artışı veya büyük bir teknoloji aktarımı olduğunda ve ekim yapmaküzere aynı arazilere geridönüş hız kazandığında verim düzeyi düşmekte, erozyon tehlikesi doğmakta, besin kaynakları azalmakta, sistem kendi kendini yıkıma uğratmaktadır.

Yeryüzünün bazı bölgelerinde tarım aletleri evriminin neden bu kadar yavaş olduğunu açıklayan birçok neden vardır: bunların arasında iklim koşulları, çevre (tropikal ormanlar), toplumsal yapılar, barınma koşulları, demografi, köylülerin yoksulluğu sayılabilir. Elbette bunlara, söz konusu ekonomilerin yaygın özelliği olan, genelleşmiş bir az gelişmişliği de eklemek gerekir. Bununla birlikte, geleneksel araçların yerel koşullara dikkate değer bir uyum sağladığı belirtilmelidir

Mesela Batı Afrika’da kullanılan aletlerden dik saplı bir çapa olan daba çok işlevli bir alettir; dabadan türemiş olan hobiçeltik tarlalarına özgüdür; yerfıstığı Edelerinin hazırlanmasına yarar; kayendu ise mükemmel bir beldir.

Bel, değişik tipleri etnologlar tarafından ayrıntılarıyla incelenmiş, toprağa itilerek veya üzerine abanarak dikey veya yatay olarak sokulan bir alettir. Benzer biçimde, tarımsal aletlerden bakım aletlerine ve döven donanımlarına kadar bütün tarım düzenekleri, farklı bölgeler ve teknikler temelinde incelenmiştir. Aletlerin mükemmelliği zaman zaman insanı şaşkınlığa uğratacak ölçüdedir: yerel çevre koşullarına eksiksiz bir uyum sağlamış olan bu aletler,çevreye ve köylülerin kültürüne zarar vermekten de uzaktır. Bu alet sistemlerinin tam olarak anlaşılmasının, kalkınmadan sorumlu görevlilerindaha yararlı tekliflerde bulunmalarını sağlayacağı umulmaktadır.

Yorum Yaz