Hayvanlar, öteden beri bize öğretildiği şekliyle bilinir. Kartal, zebra, kedi denince herkesin gözünde bir imaj canlanır. Fakat birazdan ilk defa tanışacağınız 15 hayvan, “yok artık” dedirtecek.
İşte o hayvanlar:
Babirusa
Daha çok Endonezya’da görülen Babirusa’nın sözlük anlamı ‘Geyik Domuzu’. Fakat gördüğünüz gibi göz yapısı da gergedanı andırıyor.
Battaniye Ahtapotu
Bir ahtapot düşünün ki, süper kahraman gibi peleriniyle suyun altında ilerlesin… Hayal etmesi bile zor olan bu hayvan türü, bizimle aynı dünyada yaşıyor. Türün dişileri, 2 metreyi bulan boylara erişebilmesine rağmen, erkekleri birkaç santimetre boyunda kalıyor ve daha da büyümüyor.
Fossa
Listenin en korkutucularından biri… Madagaskar’ın en etçil memelisi olan Fossa, atletik yapısı, fal taş gibi açık gözleri ile oldukça tedirgin edici.
Gerenuk Antilopları, küçük kafalarını upuzun boyunları ve vücutları üzerinde taşıyorlar. Gerenukların uzun dallara erişmek için evrimleştiği düşünülüyor.
Keskin hatlarıyla gemilere ya da deniz altılara mermi olabilecek bir tipi olan bu yunus türü, Dünya haritasının en güneyindeki sularda yaşamını sürdürüyor.
Latincesi Neoclinus blanchardi olan bu balığın görünüşü kimine göre tatlı, kimine göre korkutucu! Görüşler değişebilir fakat bir gerçek var ki bu da onun su altının en kavgacı canlılarından biri olduğu…
Geride bıraktığımız türler göz önünde bulundurulduğunda, adıyla anılan hayvan türüne en çok benzeyen Irrawaddy Yunusu, daha çok kıyı şeritlerinde ve nehir kıyılarında bulunan istisna yunusgillerdendir.
Bofa Balığı da denilen bu tür, genel görünümüyle tam bir yılan balığını andırıyor… Ama kendine has çehresiyle korkutucu bir ağza sahip.
Patagonyalı Mara denilen, literatürde Dolichotis patagonum olarak bilinen bu kemirgenin çok enteresan bir özelliği var: Her şeye benziyor… Bacakları biraz Chihuahua cinsi köpekleri, suratı ise sincabı andırıyor. Göz yapısı ve kulakları ise tavşana benziyor.
Ortalama 75 cm. olan Pembe Armadillolar, vücutlarında taşıdıkları zırh sebebiyle tesbih böceğini andırıyorlar. Güney Amerika’nın bağlarında yaşayan bu tür, gelişmiş koku duyularıyla böcekleri hemen bulup mideye indirir. Toprağı kazma konusunda da oldukça başarılı olan Armadillo, kazı çalışmaları sırasında da nefesini tutuyor.
Bu tür, adından da anlaşılacağı üzere rakun ve köpeğin birleşimini andırıyor. Çıkardığı sesler bir köpek havlamasından daha çok kedi miyavlamasına benziyor. Anne olanları tehlike olunca hırlayabiliyor ve erkek hayvanlar çiftleşmek için bir dişi ararken ulama benzeri sesler çıkarıyor.
Aralarında Irrawaddy yunuslarıyla birlikte en tatlısı bu hayvan olabilir. Fakat bazen görünenle varolan, farklı olabiliyor. Eğer internette bir gezintiye çıkarsanız bu tatlı hayvanın o kadar da tatlı bir tür olmadığını göreceksiniz. Bu türün en önemli özelliği bacakları arasındaki zar yapısı… Bu zar onlara ağaçların arasında uzun mesafelerde kayma yeteneği sağlıyor.
Burun deliklerinin çevresinde dokunma organı görevi yapan dokunaçları bulunan ve uzun kuyrukları olan köstebek, görüntüsüyle dünya’nın en tuhaf hayvanları arasında çoktan yerini almış durumda…
Kurdun yelesi olur mu demeyin. Çünkü zaten yok denecek kadar küçük bir bölge kaplıyor. Bu türde en dikkat çekici özellik bacak boyu. Altı siyah, üstü kahverengi olan bacakları sebebiyle, hayvan havada duruyor gibi görünüyor.
Bilim adamlarının 2005 yılında keşfettiği Yeti Yengeci sarı kürklü bir yapıya sahip. Güney pasifikte yaşayan bu yengeç türünün tam 10 adet bacağı bulunuyor.