Çenelerinin arasında ezdiği etten başka bir şey yemeyen canavar etçil dinazor gene yiyecek peşindedir. Ne çare ki yiyecek son zamanlarda git gide azalmaktadır. Dev yaratıkta düşünebilme kabiliyeti olsaydı, dünyanın hızla değiştiğini anlardı, belki de yok olmazlardı. Ağaçlar ve çiçekli bitkiler, milyonlarca yıldan beri tiranozor’un (bir dinozor tipi) et kaynağını meydana getiren otçul dinozor’ları besleyen bitki örtüsünün yerini almaktaydı. Yeni şartlara ayak uyduramayan otçul dinozor’lar hızla tükenmekte, böylece canavarın et sıkıntısı çekmesine sebep olmaktaydı. Dinozorlar bu şekilde yok olduğuna dair bir çok görüş bulunmaktadır.
KÜÇÜCÜK BİR BEYNİ VAR
Fakat tiranozor açlığına sebep arayacak değil ya. Zira bu dev dinozor’un küçük bir köpeğinkinden iri olmayan bir beyni vardı.
Dinozor diye tanınan sürüngenler grubu 180 milyon yıl önceki Mezozoik yani ikinci zaman’ın başlarında dünyada belirmiş ve 75 milyon yıl önceki Tebeşir Devri’nin sonlarına doğru yok olmuştur. Genel zannın aksine hepsi dev yapılı değildi. İlk şekiller, yarısı kuyruk olmak üzere sadece 75 santim uzunluğundaydılar. Bu kertenkelemsi dinozor’lardan sonraları, kertenkelemsi kalça kemikli dinozor’lar ve kuşumsu kalça kemikli dinozorlar olmak üzere farklı iki büyük takım türedi. Karada ve suda yaşayan dev otçul dinozor’lar, daha çok arka ayaklarının üzerinde yürüyen korkunç etoburlar ve arka ayaklarının üzerinde koşan ve etçil veya hem etçil, hem otçul olabilen kuşumsu dinozor’lar ilk takımdandı. İkinci takım ise, dört ayak üzerinde yürüyen otçul dinozor’ların, boynuzlu, zırhlı veya zırhsız olmak üzere üç türünü içine alıyordu.
Dinozor Türleri
Fakat dinozorların sayısız türleri olmasına rağmen, halkça ismi tekrar tekrar duyulanlar birkaç tanedir. Başta korkunç etobur «tiranozor» gelir tabi. Onu «brontozor» takip eder. Dev yapılı, lâkin otçul olduğu için zararsız sayılabilecek bu dinozor’un ayakları gök gürültüsüne benzer sesler çıkartırdı. Brontozor ihtimal o kadar ağırdı ki, ayaklarının vücudunun altında ezilmesini önlemek için, ancak mecbur olduğu zaman karada yürür, daha çok suda yürümeyi veya yüzmeyi tercih ederdi. Brontosor’la ilgili enteresan bir nokta da, uzunluğunun 21 metreyi bulmasına ve 25 veya 30 ton ağırlığında olmasına rağmen, sadece yarım kiloluk bir beyni olmasıydı. Dinozor’ların hiç biri zeki sayılmazdı. En beyinsizlerinden biri de mutlaka «stegozor» dur. Brontosor gibi Jura Devri’nde yaşayan bu hayvan 6 metre uzunluğunda, yani iri bir fil büyüklüğündeydi. Dört ayak üzerinde yürümesine rağmen, ön bacakları arka bacaklarından çok daha kısaydı, sırtının ortasında ise iki sıra yaprağımsı ve üçgen biçimli dik levha bulunurdu. Kuyruğunun ucu öldürücü darbeler indirebilecek yapıda dört tane uzun ve keskin dikenle silâhlıydı. İşte bu korkunç görünüşlü canavarın zekâsı aynı irilikte bir filinkinin 80’de 1’i kadardı.
Karadaki Dinozor Gergedanların Atası

Gergedanımsı «dinozor Triseratops», tiranozor gibi 75-80 milyon yıl önceki Birinci Tebeşir Devri’nde yaşamıştır. Tarih öncesi çağlara ait filimlerde dinozor’ lar arasında görülen boğuşmaların, aynı devirde yaşamış olmaları dolayısıyla tiranozor’la triseratops arasında olması ihtimali kuvvetlidir. Bu boğuşmalarda kuvvetli zırhı, Triseratops’un imdadına yetişmiş olsa gerektir. Ayrıca uzun ve sivri boynuzları da tiranozor’un işini güçleştirmiş olmalıdır. Sadece boynunun alt yüzü tehlikeye açık olan bu gergedanların atası, 6-9 metre uzunluğunda ve kalçalarından sonra 240 santim boyundaydı. Papağan gagalı muazzam kafası ve boynu ile omuzlarında havaya dikilen yakası, hayvanın tekmil uzunluğunun üçte birini kaplıyordu.
Su dinozorları
Karada yaşayan bu dinozorlardan başka su hayvanları olan «pleziozor» lar üzerinde de durulmaya değer. Pleziozor kısaca, bir kaplumbağa vücudundan geçirilmiş bir yılan olarak tarif edilebilir. Kara dinozorları gibi 75 milyon yıl önceki Tebeşir Devri’nin sonunda tükenen pleziozor’lar, 15 metre uzunluğunda olabilen iri yaratıklardı. Suyun yüzünde küreğimsi yüzgeçlerinin yardımıyla dolaşırken garip bir manzara meydana getirmiş olmalılar.

Havadaki Dinozor
İkinci ilginç grup dinozor kardaki ve sudaki egemenliklerini havada tamamlayan «pterodaktil» ler, yani uçar ejderlerdi. Bu garip sürüngenimsi yaratıkların kanatları dev bir kertenkeleyi hatırlatır. Pterodaktil’ler uçmalarına rağmen, gerçek uçar sürüngenlerdi. Bir kere kanatları tüysüz olup sadece deriydi. Gaga yerine çeneleri vardı ve bu çeneler bol sayıda sivri ve et çiğneyen dişlerle doluydu. Bazı pterodaktiller serçe iriliğinde olduğu halde, bazılarının açılmış kanatlarının eni 7,5 metreyi buluyordu. Dünya bu canavarların pençesindeyken, Allah’tan insanoğlu doğmamış. Dinozor’larla akrabalarının neden soylarının tükendiği sık sık akla gelen sorulardan biridir. Paleontoloji bilginleri, dinozor’ların tükendiği çevrelerde memelilerin çoğalmakta olduklarına ve üstün zekâları ve çevreye uyma kabiliyetleri sayesinde sürüngenlerle aralarındaki yarışı kazandıklarına işaret etmektedir. Dinozor’ların dünyayı egemenlikleri altında tuttukları 10 milyon yılın içinde dünyada birtakım değişmelerin ortaya çıktığı da muhakkaktı. Otçul dinozorlara yiyecek sağlayan bir zamanların gür bitkili tropikal ovaları engebeli arazi, sert ağaçlı orman halini almakta, iklim de serinleyip kuruyarak sürüngenlere elverişli olmayan bir şekle girmekteydi. Uygun şartlı bazı bölgelerde timsahlar ve alligator’lar yaşayıp günümüze kadar gelmeyi başardılar, fakat karadaki, sudaki ve havadaki canavarların çoğu bir daha geri gelmemek üzere yok oldular.

Dinozorların neden yok oldu, belki tek bir sebebi yoktur ama yaşasalardı özellikle bazı türlerinin evcil olduğunu düşünebilirdik. Peki evcil bir dinozor ile ne yapardınız ? :)