Su kaplumbağaları, uzun ömürleri ve sahip oldukları olağanüstü pasif savunma ve adaptasyon güçleri ile tanınırlar. Sert kabukları, zorlu koşullara karşı doğal bir kalkan görevi görerek yaralanmalardan ve elementlere maruz kalmalarından kurtulmalarını sağlar. Ancak bu sert dış kaplamalar, esaret altında ölmelerini engellemeye yetmeyebilir.
Mümkün olan en iyi bakımı sağlamaya çalışın, kaplumbağanızın çevresine yenik düşmeye kararlı göründüğü zamanlar vardır. Bu bazı durumlarda doğru olsa da, aşağıdaki makale kaplumbağaların esaret altında (evcil ortamda) ölmelerinin en yaygın nedenlerinden bazılarını ele alacak ve size hayatta kalma şanslarını artırmanın yollarını sağlayacaktır.
Çoğu hayvanda olduğu gibi, kaplumbağaların da hasta olduklarında veya öldüklerinde anormal davrandıkları bilinmektedir. Davranışları hızla değişebilir ve aktivite seviyeleri önemli ölçüde düşebilir. Bu koşullar altında, kaplumbağanızın hasta mı yoksa ölüme yakın mı olduğunu nasıl belirleyeceğinizi bilmek hayatını kurtarabilir.
Su kaplumbağası ölüm belirtileri
İşte dikkat etmeniz gereken 7 uyarı işareti:
Kötü bir koku gelmeye başlamışsa
Kötü kokular, özellikle herhangi bir fiziksel semptom ortaya çıkmadan çok önce, bir hastalığın önemli bir göstergesidir. Kaplumbağanızda bakteriyel bir enfeksiyon veya yavaş yavaş ölmesine neden olan başka bir hastalık varsa, büyük olasılıkla habitatından yayılan bir koku fark edeceksiniz.
Rahatsız edici bir kokuya neden olabilecek diğer hastalıklar, kabuklarında sürekli nem bulunan kaplumbağalarda yaygın olan mantar enfeksiyonlarını içerir. Kaplumbağanızın habitatında kötü bir koku fark ederseniz, ancak hayvanın kendisinden gelmiyorsa, bu başka bir enfeksiyon veya ölüm belirtisi olabilir.
Son olarak, tankta çürümeye bırakılan ölü bir kaplumbağanın aktif çürümesi de özellikle rahatsız edici bir kokuya neden olabilir. Böyle bir durumda su kaplumbağasını tanktan çıkarmak gerekmektedir.
Günlük rutinleri bozulmaya başlamışsa
Yaşamdan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak için kaplumbağalar katı bir rutine sahip olma eğilimindedir. Her gün aşağı yukarı aynı saatte yemek yerler ve uyanık oldukları saatlerin çoğunu, ister güneşin tadını çıkarmak ister tanklarında yüzmek olsun, rutin aktiviteler yaparak geçirirler.
Kaplumbağanız ölmeye başladığında bu günlük yapı yavaş yavaş çökmeye başlayacaktır. Yiyecekleri tamamen reddedebilir ve güneş ışığına ve sıcaklığa olan ilgisini kaybetmeye başladığında olağan güneşlenme noktaları da kaybolmaya başlayabilir. Ölmek üzere olan su kaplumbağaları eskisi kadar hareket etmeyi bırakıp uyuşuk bir şekilde davranmaya başlayabilir.
Evcil hayvanınızın günlük rutinlerinde aksaklıklar fark ederseniz, muhtemelen ölüm zamanı yakındır. Aniden yemeyi bırakan aktif bir kaplumbağa hastalanmış olabilir. Hayattan vazgeçmiş gibi davranan, özellikle tanktaki olağan noktalarını artık kullanmayan bir su kaplumbağasının birkaç günlük ömrü kalmış demektir.
Kabuğu bozulmuşsa
Kaplumbağanız hastalandığında, kabuğundaki fiziksel değişiklikleri hemen fark edeceksiniz. Kabuk her zaman pürüzsüz ve temiz olmalıdır, ancak ölüyorsa, derin çatlaklar veya biçimsiz görünmesine neden olabilecek başka düzensizlikler geliştirmeye başlayacaktır.
Bu düzensizliklere, kaplumbağanızın vücudunda yavaşça yol açan bakteriyel veya parazitik enfeksiyonlar neden olur. Ayrıca, şişmiş göz kapakları veya deride pullanma gibi, hastalığın kesin doğasını belirlemenize yardımcı olabilecek diğer semptomları da gözlemleyebilirsiniz. Kabuk ayrıca, mantar veya diğer cilt lezyonlarının erken uyarı işareti olabilen renksizleşebilir.
Kısacası, evcil hayvanınızın kabuğundaki herhangi bir deformasyon, yakında ölümüne neden olabilecek yavaş hareket eden bir hastalığın varlığına işaret edebilir. Kaplumbağanız yemek yiyor ve aktif olsa bile, bu fiziksel değişiklikler yine de ciddiye alınmalıdır. Evcil hayvanlarınız söz konusu olduğunda daima dikkatli olun!
Hareket etmiyorsa
Su kaplumbağaları kış uykusuna yattıkları zaman hareketsizdirler. Kış veya yaz uykusunda değilken de hareketsiz ise öldü mü diye kontrol etmek gerekmektedir. Su kaplumbağaları kış uykusuna yatmadan önce bir süre hazırlık yaparlar. Eğer böyle bir hazırlık süreci olmada kaplumbağa hareket etmeyi bırakmış ise ölmüş veya hastalanmış olabilir.
Nefesi zayıflamış ise
Sağlıklı kaplumbağalar, gündüz ve gece boyunca doğal olarak nefes alırlar, nefes alırken göğüsleri tamamen genişler ve nefes verirken söner.
Evcil hayvanınızın ölümcül bir hastalığı varsa veya solunum yolu enfeksiyonu varsa, nefes alması zorlaşabilir veya alışılmadık şekilde sessizleşebilir. Gün boyunca hiç nefes almayabilir, ancak bu sorun genellikle suya batırılarak veya bir sprey şişesiyle buğulanarak giderilebilir.
Kaplumbağanızın solunum yolu hastalığının doğasını belirlemenize yardımcı olabilecek, hırıltılı sesler, burnundan çıkan baloncuklar ve gözlerinden akıntılar dahil olmak üzere birçok başka semptom vardır. Evcil hayvanınızın solunum problemini gidermek için herhangi bir ev çaresine başvurmadan önce, onu profesyonel tedavi sunabilecek bir veterinere götürün.
Vücudu şişmiş ise
Çoğu kaplumbağa, kış uykusundan kurtulmalarına yardımcı olmak için doğal olarak yağ birikintileri biriktirir, ancak aşırı kilolu olmadıkça bu yağ birikintileri görünmez. Obez kaplumbağalar kısa sürede çok fazla kilo alırlarsa hasta olabilirler çünkü bu vücut sistemlerinin kapanmasına neden olabilir.
Şişmiş bir vücut, ayrışma sürecinin başladığının bir göstergesi olabilir. Gazların birikmesi evcil hayvanınızın vücudunun şişmesine neden olurken, kabuğu normalden daha yumuşak veya daha zayıf olabilir. Bu gazlar, evcil hayvanınızın hava deliklerinden kaçamaz çünkü bozulan derisi tarafından bloke edilirler.
Bu nedenle şişkinlik, kaplumbağanızın öldüğünün veya ölmek üzere olduğunun önemli bir işareti olabilir. Evcil hayvanınızın durumunun tam olarak ne olduğunu belirlemenize yardımcı olabilecek iştahsızlık, solunum düzenindeki değişiklikler veya ölüm durumunda vücudundan veya çevresinden kötü koku gelmesi gibi diğer belirtilere dikkat edin.
